Türkiye'nin zengin aromatik bitki ve baharat çeşitliliği, dünya mutfaklarına lezzet katıyor. Aromatik Bitkiler ve Baharat Üreticileri Derneği (ABÜDER) Başkanı Aydın Acun'a göre, ülkemiz 600'den fazla aromatik bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Anadolu ve Trakya'nın coğrafi çeşitliliği, yöresel otlar da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede baharat üretimine olanak sağlıyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, yaklaşık 350 bin tonluk kırmızı biber üretimiyle öne çıkıyor. Bu bölge, ülkemizin pul biber, tatlı-acı toz biber gibi ürünlerde önemli bir üretim merkezi konumunda. Yüksek miktarda kırmızı biber üretimi, Türkiye'nin "kırmızı biber ülkesi" olarak anılmasını haklı çıkarıyor. Bu üretim, hem iç pazarda tüketime hem de ihracata önemli katkılar sağlıyor.

Türkiye'nin Baharat ve Aromatik Bitki Çeşitliliği

Türkiye'de en çok tüketilen baharatlar arasında pul biber, tatlı-acı kırmızı toz biber, susam, kimyon, çörek otu, sumak, kekik ve nane yer alıyor. Ancak, Hindistan cevizi ve karabiber gibi bazı baharatlar iklim koşulları nedeniyle ithal ediliyor. Ülkemiz, özellikle kimyon üretiminde dünya standartlarında kaliteye sahip. Bu durum, aromatik bitki ve baharat sektörünün daha da gelişmesi için büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Ticari değeri yüksek olan bu ürünlerin üretiminin desteklenmesi, ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır. İç Ege, İç Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz'in iç bölgelerindeki kullanılmayan tarım alanları, kimyon ve diğer aromatik bitki üretimi için değerlendirilebilir. Bu durum, sürdürülebilir tarımı teşvik ederken, aynı zamanda ekonomik kazanımları da artıracaktır.

Dünya Pazarlarında Türk Baharatının Yeri

Baharat ve aromatik bitki sektörü, Türkiye ekonomisine geçen yıl 60 milyar TL katkı sağladı. Bu sektörün hem iç pazarda hem de dış pazarda büyük bir potansiyeli bulunuyor. ABD, uzun süredir Türk baharat ihracatında birinci pazar konumunda yer alırken, Almanya ikinci sırada yer alıyor. Defne yaprağı ve kekik, ihracatta lokomotif ürünler olarak öne çıkıyor. Türkiye, Çin pazarında da bu ürünlerde önemli bir yer tutuyor. Ürünlerimiz 5 kıtada, 156 ülkeye ihraç ediliyor. Bu durum, Türkiye'nin aromatik bitki ve baharat sektöründeki gücünü gösteriyor. Global pazarda rekabet gücü yüksek olan ülkemiz, bu potansiyeli daha da geliştirme olanağına sahip.

Türk Baharat Sektörünün Ekonomik Etkisi

Geçen yıl ABD'ye 31 milyon dolar, Almanya'ya 22 milyon dolarlık baharat ihracatı gerçekleştirildi. Toplam baharat ve aromatik bitki ihracatı 250 milyon doları aştı. Sektör, net dış ticaret fazlası veren bir sektör olarak öne çıkıyor. Defne yaprağı ve kekikte Türkiye dünya lideri konumunda. Bu iki ürünün ihracatı 70 milyon doları aştı. 2024 yılı, sektör için başarılı bir ihracat yılı oldu. Ancak, küresel ticaretteki belirsizlikler nedeniyle 2025 yılı için kesin bir öngörüde bulunmak henüz mümkün değil. Sektörün sürdürülebilir büyümesi için yapılan çalışmaları destekleyerek ekonomik faydaları daha da artırabiliriz. Sürdürülebilir üretim ve ihracat politikaları ile bu sektörün potansiyeli en üst seviyeye çıkarılabilir.