Küresel piyasalar, ABD'nin ticaret partnerleriyle devam eden tarife müzakereleri ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın belirsizlikleri arasında karışık bir seyir izliyor. Ancak, Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik arabulucu girişimleri ve ticaret anlaşmalarında yaşanan olumlu gelişmeler, varlık fiyatlamalarında dalgalanmalara neden oluyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin olumlu geçtiği ve iki ülke arasında müzakerelerin başlayacağına dair açıklamaları, yatırımcılar üzerinde önemli bir etki yarattı. Trump, Rusya'nın savaş sonrası ABD ile büyük ölçekli ticaret yapmayı arzuladığını belirtti. Bu gelişmeler, küresel çapta çatışmaların azalması ihtimalini güçlendirerek risk iştahını artırıyor ve savaştan etkilenen bölgelerin yeniden inşasının önemli ekonomik fırsatlar sunabileceği beklentilerini destekliyor. Enerji fiyatlarında potansiyel düşüşler ve imalat maliyetlerindeki azalma da küresel dezenflasyonu destekleyebilir. Ancak, bu olumlu beklentilerin yanında, devam eden belirsizlikler de küresel piyasaları etkiliyor.

Fed'in Bekle-Gör Yaklaşımı

ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, tarife belirsizlikleri nedeniyle "bekle-gör" yaklaşımını sürdürüyor. New York Fed Başkanı John Williams, tarifelerdeki dalgalanmaların belirsizliği artırdığını ve bunun Fed'in faiz oranlarını sabit tutmasının nedenlerinden birini oluşturduğunu belirtti. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de benzer görüşleri dile getirerek, durumun netleşmesi için 3 ila 6 ay beklemenin gerektiğini ifade etti. Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson ise fiyatlardaki olası artışın kalıcı enflasyona dönüşmemesinin önemini vurguladı. Bu açıklamaların ardından para piyasalarında Fed'in ilk faiz indirimini Eylül ayında yapacağı ve yıl boyunca toplamda iki faiz indirimi gerçekleştireceği fiyatlanıyor. ABD tahvil piyasalarında ise jeopolitik gelişmeler ve ticaret müzakerelerine yönelik iyimserliklerin etkisiyle alış ağırlıklı bir seyir gözlemlenmekte.

Avrupa'da Enflasyon Verileri ve ECB

Avrupa'da ise nisan ayı tüketici enflasyonunun beklentilere paralel gerçekleşmesi Avrupa Merkez Bankası'nı (ECB) rahatlattı. Bölgedeki imalat aktivitesindeki daralma ve resesyon endişeleri devam etse de, enflasyonun düşmesi ECB'nin faiz indirimlerine devam etmesi için daha fazla alan açıyor. Ancak, ABD tarifelerinin küresel etkileri Avrupa ekonomisini de olumsuz etkiliyor ve AB Komisyonu, Avro Bölgesi'nin bu yılki ekonomik büyüme beklentisini düşürdü. Para piyasalarında ECB'nin 5 Haziran'da yapacağı para politikası kararında üç temel politika faizini 25'er baz puan düşürmesi öngörülüyor.

Çin Faiz İndirimi ve Asya Piyasaları

Asya piyasalarında ise Çin, gösterge faiz oranlarında 7 ay sonra ilk kez indirime gitti. Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranlarını 10 baz puan düşürmesi, ekonomik büyümeyi destekleme amacını taşıyor. Bu gelişmelerin etkisiyle Asya borsaları pozitif bir seyir izledi. Japonya'da Nikkei 225, Güney Kore'de Kospi, Çin'de Şanghay bileşik ve Hong Kong'da Hang Seng endeksleri yükseliş kaydetti. Yurt içinde ise yoğun bir veri gündemi takip ediliyor. Borsa İstanbul'da konut fiyat endeksi, kısa vadeli dış borç istatistikleri, tüketici güven endeksi ve Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi gibi veriler piyasaların yönünü belirlemede önemli rol oynayacak.