Dünya genelinde enflasyon-resesyon ikilemi sürerken, ABD'de Donald Trump'ın başkanlığına ilişkin belirsizlikler, küresel piyasaları etkiliyor. Trump yönetiminin ekonomi politikaları ve uluslararası ticaret üzerindeki olası etkisi, yatırımcılar için büyük bir soru işareti oluşturuyor. Trump'ın kabine atamaları da yakından takip ediliyor. Hazine Bakanlığı adayı Scott Bessent, vergi indirimleri ve Amerikan enerjisinin serbest bırakılmasıyla ekonomiyi canlandıracaklarını belirtti. Bessent ayrıca, ABD doları'nın dünya rezerv para birimi konumunu korumasının önemini vurguladı. Gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ekonomiler, Trump yönetiminin politikalarının global ekonomik istikrara nasıl etki edeceğini merak ediyor. Bu belirsizlik, yatırım kararlarını etkileyen en büyük faktörlerden biri. Piyasalar, Trump yönetiminin açıklamalarını ve politikalarını dikkatlice inceleyerek gelecekteki hareketlerini belirleyecek.

ABD'de Faiz Kararları ve Ekonomik Veriler

ABD Merkez Bankası (FED) yetkililerinin açıklamaları da piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. FED Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, enflasyonun düşmesi durumunda faiz indirimlerinin bu yılın ilk yarısında gerçekleşebileceğini söyledi. Waller, enflasyon verilerinin iyileşmesi durumunda faizlerin 3-4 kez indirilebileceğini, ancak verilerin beklentileri karşılamaması durumunda bu sayının 1'e kadar düşebileceğini belirtti. Chicago FED Başkanı Austan Goolsbee ise işgücü piyasasındaki yavaşlama konusunda daha az endişeli olduğunu ve bu durumun FED'in faiz indirimlerinde daha sabırlı bir yaklaşım benimsemesini destekleyebileceğini ifade etti. FED'in kararları, hem ABD hem de küresel ekonomi için büyük önem taşıyor. Piyasa katılımcıları, FED'in enflasyon ve işsizlik verilerini yakından takip ederek gelecek adımlarını belirlemesini bekliyor. Bu kararlar, küresel piyasalardaki dalgalanmaları doğrudan etkiliyor.

Küresel Ekonomik Büyüme ve Piyasa Performansı

Dünya Bankası, küresel ekonomik büyüme tahminini bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 2,7 seviyesinde sabit tuttu. Raporunda, enflasyonun hedeflere yaklaşması ve parasal genişlemenin küresel büyümeyi desteklediği belirtildi. Bankanın tahminine göre, enflasyon ve faiz oranlarının kademeli düşüşüyle küresel ekonomik büyümenin 2025 ve 2026'da da yüzde 2,7 seviyesinde kalması bekleniyor. Bu tahminler, genel olarak küresel ekonominin istikrarlı bir seyir izleyeceğini gösteriyor. Ancak, Trump yönetiminin politikaları ve jeopolitik riskler bu tahminleri değiştirebilir. Yatırımcılar, küresel ekonomik büyüme verilerini yakından takip ederek yatırım kararlarını buna göre şekillendiriyor.

Avrupa ve Asya Piyasalarında Gelişmeler

Avrupa'da gözler Avro Bölgesi'nde açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi. Almanya'da açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Avrupa Merkez Bankası (ECB)'nın gelecek adımlarına ilişkin ipuçları aranırken, İngiltere ekonomisi ise beklentilerin altında büyüdü. İngiltere Merkez Bankası (BoE) üyesi Alan Taylor, faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini söyledi. Asya'da ise Çin ekonomisi beklentilerin üzerinde büyürken, sanayi üretimi ve perakende satışlar da tahminleri aştı. Ancak, Trump yönetiminin politikalarına ilişkin belirsizlikler Asya piyasalarında karışık bir seyir yarattı. Bölgesel piyasalar, ABD ile ticaret ilişkilerinin geleceğine dair belirsizliklerden etkilendi.
BIST 100 endeksi dün yükseliş gösterirken, Dolar/TL kuru da küçük bir artış kaydetti. Analistler, bugün açıklanacak verileri takip edeceklerini belirtti. ABD'de sanayi üretimi, konut başlangıçları ve inşaat izinleri verileri, Avrupa'da ise enflasyon verileri takip ediliyor.